Suriye İç Savaşı Ortamında Tartus’taki Rus Deniz Varlığı Tehdit Altında

Suriye’nin Tartus kentinde bulunan Rus deniz üssü, devam eden iç savaşın muhalefet güçleri lehine kaymasıyla birlikte şu anda acil bir tehdit altındadır. Cephenin ilerlemesiyle birlikte, Rusya önlemler almaktadır. Şu anda, Rus Donanması’nın Tartus’ta konuşlanmış beş savaş gemisi ve bir denizaltısı bulunmaktadır; bunlar arasında iki Gorshkov sınıfı fırkateyn, bir Grigorovich sınıfı fırkateyn, iki yardımcı gemi ve bir Geliştirilmiş-Kilo sınıfı denizaltı bulunmaktadır. Bu gemilerden biri olan yardımcı gemi Yelnya, 2 Aralık 2024 sabahı Tartus’tan ayrılırken gözlemlenmiştir. Diğer bazı veya tüm gemilerin de ayrılmış olabileceğine dair belirtiler bulunmaktadır. Bu beklenmedik gelişme, Suriye iç savaşındaki dinamiklerin önemli bir değişimini takip etmektedir; burada Rusya’nın önemli bir müttefiki olan Esad rejimi, muhalefet güçlerinin başkente doğru hızla ilerlemesiyle önemli bir baskı altındadır.

Ayrıntılar henüz onaylanmamış olsa da, bu gemi hareketinin, yerel durumun kötüleşmesiyle doğrudan bağlantılı olduğu geniş bir şekilde kabul edilmektedir. Eğer doğruysa, bu, Rusya’nın değerli varlıklarını çatışma bölgesinden aktif olarak uzaklaştırdığının ilk görünür işareti olmaktadır. Ünlü deniz analisti Droxford Maritime, sosyal medya platformları X ve Bluesky’de “ayrılışın Suriye’deki kötüleşen durumla ilgili olma ihtimalinin gerçekçi olduğunu” belirtti. Yelnya, Rusya’nın Akdeniz’deki deniz operasyonlarını sürdürmek için hayati bir varlık olan Proje 160 Altay sınıfı bir yakıt gemisi olarak sınıflandırılmaktadır. Ek bilgiler, denizaltının, fırkateynlerin ve diğer yardımcı gemilerin de Tartus’tan ayrıldığını önermektedir.

Tartus: Rusya için Stratejik Bir Yurt Dışı Üssü

Tartus’taki deniz üssü, Suriye’nin Akdeniz kıyısında yer almakta olup, Rusya için kritik bir stratejik varlık olarak hizmet etmektedir. Rus Donanması, 1971’den beri bu üste bir varlık sürdürmektedir; ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından operasyonel önemi azalmıştır. Bununla birlikte, 2012’de Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte, üs faaliyetlerinde bir artış görmüş ve sonunda Rusya’nın birincil yurt dışı deniz üssü haline gelmiştir. Ayrıca, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya karşı tam ölçekli işgali sonrasında, Moskova’nın Akdeniz’deki doğrudan NATO müdahalesini caydırmak amacıyla Tartus’taki askeri varlığını artırmaya çalışmasıyla birlikte üssün önemi daha da artmıştır.

Tartus, ayrıca Karadeniz’deki operasyonlara katılmayı amaçlayan büyük savaş gemileri için bir hazırlık noktası olarak da işlev görmüştür. Bununla birlikte, işgalin ardından, Türk yetkilileri, iki ek Slava sınıfı kruvazör de dahil olmak üzere bu gemilerden birkaçının Karadeniz’e geçişini engelleyerek, Akdeniz’de kalarak destek sağlamak zorunda kalmalarını sağlamıştır. O tarihten bu yana, Rusya Akdeniz’deki deniz varlığını sürdürmekte zorluk yaşamış, ancak Tartus’taki savaş gemileri ve denizaltı, deniz stratejisinde hayati bir rol oynamaya devam etmektedir.

Rusya için Kötü Bir Görünüm

Limana bir saldırı olma veya terk edilme olasılığı artık giderek daha muhtemel görünmektedir. Raporlar, Rus savaş gemilerinin bir zamanlar güvenli bir liman olarak görülen yerden ayrıldığını öne sürmektedir. Bu gemilerin, Akdeniz’den Baltık Denizi’ne geçiş yapması ve yol boyunca Cezayir veya Libya’da geçici sığınak araması beklenmektedir.

Eğer Tartus Rus kontrolünde kalırsa, ağır takviyeler için bir nokta olarak hizmet etmesi beklenmektedir. Ancak, böyle takviyelerin ulaşması haftalar alacak, bu nedenle ilk hareketlerin hava yoluyla gerçekleştirilmesi daha olasıdır. 2024 Şubat ayına kadar, Rusya’nın Karadeniz’e düzenli deniz geçişleri sürdürmesi, gayri resmi olarak ‘Suriye Ekspresi’ olarak adlandırılmıştır. Ancak bu operasyonlar durdurulmuştur, muhtemelen Karadeniz’deki Ukrayna yüzey insansız hava araçlarının (USV’ler) artırdığı tehdit nedeniyle. Sonuç olarak, Rus gemilerinin Baltık’a ulaşmak için Avrupa etrafında seyahat etmek zorunda kalması gerekmektedir. Eğer Rusya, Suriye’deki pozisyonunu güçlendirmek veya ağır ekipmanı tahliye etmek zorunda hissederse, Karadeniz rotasını yeniden başlatmayı düşünebilir; bu, gemilerini Ukrayna yüzey insansız hava araçlarının neden olduğu risklere maruz bırakacaktır.

Ayrıca, denizaltı kabloları yakınındaki operasyonlarıyla bilinen Rus gözetleme gemisi Yantar, Akdeniz’de de bulunmaktadır. 30 Kasım’da Cezayir’de kısa bir durak yaptı ve o zamandan beri AIS (Otomatik Bilgi Sistemi konum yayınları) üzerinde sessizliğe büründü. Suriye’deki gelişen durumun Yantar üzerindeki etkileri belirsizliğini korumaktadır.

Eğer Rusya sonunda Tartus’u terk etmeye karar verirse, bunun sonucunda ortaya çıkacak jeopolitik sonuçlar derin ve tahmin edilmesi zor olabilir.

Exit mobile version