Fransız Donanması, İnsansız Yüzey Aracı Yeteneklerinde İlerlemeler Kaydediyor
Fransız Donanması İnsansız Sistemlerdeki Gelişmeler
Aralık 2024’te, Fransız Donanması, Système de Lutte Anti-Mines Marines du Futur (SLAM-F) deniz mayınlarına karşı koyma (MMCM) programı kapsamında ilk üretim standartlarındaki İnsansız Yüzey Aracını (USV) aldı. Fransız Donanması’nın planlama ve programlarından sorumlu Amiral David Desfougères, bu gelişmeyi Naval News‘e doğruladı. Thales tarafından geliştirilen C-Sweep USV, uluslararası savunma ekipmanları işbirliği organizasyonu OCCAR tarafından resmi olarak teslim edildi. Amiral’e göre, bu gelişmiş sistemin kalan bileşenlerinin 2025’te teslim edilmesi bekleniyor.
Mayın karşıtı SLAM-F USV yeteneğine ek olarak, Fransız Donanması, Amiral Desfougères’in belirttiği gibi, üç başka önemli görev için USV’lerin geliştirilmesini aktif olarak sürdürmektedir:
- Hidro-Okyanografik Görevler: Donanma, hidro-okyanografik görevler için USV’lerle kendini donatıyor. Exail DriX H-8 USV, donanmanın hidro-okyanografik yeteneklerini modernize etme girişimi kapsamında test edildi. Özellikle, Fransa’nın Deniz Hidrografi ve Okyanografi Servisi, bir DriX H-8 USV edinme sürecindedir.
- Amfibi Operasyonlar: Donanma, gelecekteki amfibi operasyonlarda USV’lerin rolünü değerlendirmek için çalışmalar yapmaktadır ve bu sistemlerin bu alandaki operasyonel yetenekleri nasıl artırabileceğini araştırmaktadır.
- Naval Savaş İnsansız Hava Araçları: Amiral Desfougères, Marine Nationale’ın bir deniz savaş insansız hava aracı geliştirme konusunda net bir stratejisi olduğunu vurguladı. Naval Group’un Seaquest-S USV’si, şu anda Fransız Donanması’nın FREMM firkateynleriyle entegrasyon denemeleri yapmaktadır ve gelecekteki bir savaş USV’si olarak potansiyelini göstermektedir.
Bu USV’lere yapılan stratejik vurgu, NATO donanmaları arasında daha geniş bir eğilimle uyumludur; bu donanmalar, savaş etkinliğini artırmak için giderek artan bir şekilde insansız sistemler benimsemektedir. Fransız Donanması’nın Eylül ayında Portekiz’in Troia Yarımadası açıklarında gerçekleştirilen Portekiz Donanması ev sahipliğindeki REPMUS (Robotik Deneysel ve Prototipleme ile Deniz İnsansız Sistemler) tatbikatına katılımı, bu değişimi daha da örneklendirmektedir. Tatbikat, USV’lerin su üstü savaşındaki kullanımına dair değerli bilgiler sağlamış, özellikle amfibi operasyonlarla ilgili olarak.
REPMUS sırasında, Fransız Donanması’nın varlığı, Vulcain sınıfı MCM dalış destek gemisi FS Acheron ile önemli ölçüde artırıldı. Bu çok amaçlı gemi, tatbikatta donanmanın konuşlanması için ana platform olarak hizmet etti, bir Fransız Donanması sözcüsü tarafından belirtildi. Özellikle, Acheron‘dan USV’lerin ve insansız sualtı araçlarının (UUV) konuşlanması, donanmanın REPMUS katılımının merkezi bir odak noktasıydı.
Konuşlanan varlıklar arasında, İsveç şirketi tarafından tatbikata getirilen Saab Piraya USV’leri yer aldı. Bir dalış destek gemisi gibi bir platformdan USV’lerin fırlatma yeteneği, amfibi faaliyetler de dahil olmak üzere yüzey savaş operasyonlarının menzilini artırmaktadır. Sözcü, Fransız Donanması tarafından sağlanan insansız sistemlerin, bir iniş koridorunun kapsamlı batimetrik profilinin çıkarılmasında kritik bir rol oynadığını vurgulayarak, bu durumun bir amfibi saldırıyı kolaylaştırdığını belirtti.
REPMUS boyunca, Acheron çeşitli operasyonları destekledi; bunlar arasında su üstü çalışma grupları, patlayıcı mühimmat imha (EOD) dalgıçlarını içeren mayın savaş tatbikatları ve hızlı çevresel değerlendirme görevleri yer aldı. Geminin, özellikle çok alanlı senaryolar sırasında tatbikat esnasında önemli testler gerçekleştirmesi sağlandı.
Örneğin, Thales’ten personel, şirketin seferberlik taşınabilir operasyon merkezi üzerinde testler gerçekleştirdi ve insansız hava araçlarının (UAV) gerçek zamanlı olarak bir deniz hedefini tanımlamakla görevli olduğu bir senaryo gerçekleştirdi. Acheron üzerindeki bir insansız sistem komuta ve kontrol (C2) yeteneğinin entegrasyonu, donanma için REPMUS sırasında önemli bir başarı olarak kabul edildi.
Ayrıca, Fransız teknoloji firması Elwave’den personel, Kontrol Edilen Elektrik Tespiti ve Menzil (CEDAR) teknolojisini kullanan TETRAPULSE algılama ve görüntüleme sistemini göstermek üzere gemideydi. Bu yenilikçi teknoloji, sonar temaslarının elektrikli görüntülerini oluşturmak amacıyla uzaktan kumanda edilen insansız sualtı araçları (ROV/UUV) ile entegre edilebilir ve hem manyetik hem de manyetik olmayan sualtı nesnelerinin tespitini kolaylaştırmaktadır. Donanma sözcüsü, bu tür teknolojinin mayın savaş operasyonları için paha biçilmez olduğunu belirterek, REPMUS‘un bu bağlamda CEDAR teknolojisinin ilk uygulaması olduğunu belirtti.
Fransız Donanması, tatbikat sırasında aşağıdaki gibi başka insansız sistemler de kullandı:
- Mayın savaş operasyonları için özel olarak tasarlanmış iki EXAIL Alister/A-9 UUV.
- EXAIL’in R7’si, Deep Trekker’ın PIVOT’u ve VideoRay Mission Specialist Defender gibi ROV’ler.
- RTsys Nemosens ve SEABER’ın Marvel’i gibi iki mikro otonom sualtı aracı (AUV).
Genel olarak, REPMUS‘dan elde edilen dersler ve başarılar hem spesifik hem de geniş kapsamlıdır. Özellikle, donanma, Schiebel S-100 Camcopter UAV tarafından kullanılan hafif algılama ve menzil (LIDAR) uzaktan algılama teknolojisiyle tespit edilen temasları belirlemek için dalgıçlar konuşlandırdı. Daha genel olarak, NATO ortaklarıyla birlikte, sonar verilerinin işbirlikçi değerlendirmeleri, sonar gözetiminde değişim tespitinin yanı sıra, belirli Deniz İnsansız Sistemler (MUS) arasında bilgi alışverişini kolaylaştırmak üzere NATO tarafından geliştirilen Ortak Otonomi Görev Katmanı (CATL) protokolü kullanılarak, mayın savaş operasyonlarında birlikte çalışmaya yönelik çabalar yapıldı.